Irene (Arjantin), Matthias (Almanya), Nabil (Suriye), Laila (İsrail) ve Karima (Angola), Rio de Janeiro’ya farklı sebeplerden ötürü gelir. Her biri bu mükemmel şehrin güzelliğini ve keşmekeşini tecrübe eder ve her biri bu esnada sorunlarla karşılaşır. Neyse ki ikilemlerini çözmelerine yardım eden bir “açıkgöz” ile karşılaşırlar: Francisco, tipik Karyoka. Bu süreçte, önyargılarından arınırlar, kendilerini yeni kültürlere açalar, farklı bakış açıları edinirler ve kaynaşma ile eşitliğin destekçileri olurlar. İnatçı bir ateist olan Irene, annesinin son dileğini yerine getirmek için Rio’daki dinî bağdaştırıcılığa alışmak zorundadır. Titiz ve sert bir senfoni şefi olan Matthias, doğaçlamanın yaratıcılığın mihenk taşı olduğunu keşfeder. Mülteci Nabil, ailesine daha iyi bir yaşam sunmak için Rio’ya özgü olan özgürlüğü lehine kullanır. Askerden yeni gelen Laila, küçük bir çocuktan hayattan faydalanmanın yolunun, dünya görüşünü genişletmek ile mümkün olduğunu öğrenir. Ünlü bir şair olan Karima ise Rio’nun seçkinlerine Afrikalı kökenleri ile gurur duymayı öğretir. Final bölümündeyse yardıma ihtiyaç duyan kişi Francisco’dur: sevdiği şehir Rio de Janeiro’daki geleceğini belirlemek için bütün Karyokalığını kullanmak zorundadır.